Gözlerimi pandemi denen bir dönemin ortasında açmak her ne kadar hoş olmasa da,
Parıldayan gözlerlerle etrafımı saran o sıcaklığı ilk dakikalardan minik yüreğimde hissettim diyebilirim.
9 ay boyunca birlikte yolculuk yaptığım , kahrımı çeken o eşsiz insanı sonunda görmüştüm.
Sanırsam mutluluktan ağlıyordu; ya da çok çirkindim; ondan… J
Kendimi henüz göremediğim için objektif bir değerlendirme yapamıyordum.
Ama bir gerçek var ki; çok güzeldi ve çok içten ağlıyordu.
“Annem benim… Canım Annem…” Merhaba!…
Sonrasında ise beni sarıp sarmaladılar. Hikayemizin diğer kahramanı ile buluşma vakti gelmişti.
Aşağıya indik. Göz göze geldik… O esnada beyefendi “Üçlü çektirecek sandım…” J
“Bir insan ilk kez kucağına aldığını kızını neden Galatasaray t-shirt ile karşılar ki…” sorusunun yanıtını sanırsam hikayemizin ilerleyen bölümlerinde bol bol göreceğiz.
Evet doğru bildiniz; o adam benim Babam.
Annemden ayrıldığım ilk dakikalarda , yaşlı gözlerle yanıma gelip “ Kızımmmm, benim kızımmm, Masalım!” deyişindeki içtenliği, yüzündeki tarif edilemez mutluluğu hiç unutmuyorum. Sonrasında sevinç çığlıklarıyla beni karşılayan teyzelerimin ve ananemin sevinci, yok şuna benziyor – yok orası buna benziyor; bitmeyen benzetme trafiği ile video çekme yarışı eğlenceli büyük bir aileye geldiğimin adeta habercisiydi.
Sonrasında küvezden çıkıp annemin o tarifsiz kokusuyla odada tekrardan buluştum. Yastığımda
Zümra Masal yazıyordu. Annem “Hoş geldin Zümra!” Babam ise; “Masalımmmm” diye sesleniyordu.
Daha ilk günden; güçler ayrılığı ilkesi devreye girmiş, uzlaşmaya yanaşmayan bir koalisyon ile karşı karşıyaydım. Ayıp olmasın diye herkese gülücük dağıtıyordum. O kadar mutlululardı ki;
Kezban diye seslenseler bile bakacaktım. Sonrasında odaya beyaz saçlı-sakallı bir adam girdi.
İçi gülümseyen gözlerle… “Torunum dedi…” Sonra baktı… baktı… Hafif bir hoşnutsuzluk vardı sanki ortamda. Fısıldayan konuşmalar yerini net ifadelere bırakmıştı. Sanırsam; burnum bir burundan fazlasıydı. “Hık demiş burnundan düşmüş” deyimi miydi şu an kullanmam gereken daha bilmiyorum ama her gelen severken o ayrıntıya dikkat edip, içten içe gülümsüyordu. Yakın akrabalarımızdan birkaçı, şaka ayağına o tatlı uzuvumu sıktırarak erken estetik müdahalede de bulundu. Bu esnada sadece hızlı Çeyrek takanlara ses etmedim. Diğerlerini uzun vadede hesaplaşmak üzre notlarıma aldım. Ne gündü be!
Tekrar Merhaba dünya!… Ben geldim. Çok eğleneceğiz!